11 Temmuz 2016 Pazartesi

İzmir düğün fotoğrafçısı


İzmir düğün fotoğrafları çekimleri için sezonu yarıladık sayılır. Güneşin, denizin ve kızlarının en güzel olduğu şehir İzmir imizde şüphe yok ki bir şeyler ters gitsin :)
Eğer yapmak istediğiniz şeyTrash the dress çekimleri ise tam doğru yerdesiniz. Her yeri stüdyo gibi tasarlanmış koyları, sokakları ve evleri ile Çeşme, Alaçatı, Ilıca, Altın kum ve daha nice yerler sizleri bekliyor. 





Nedir bu Trash the dress çekimleri diyecek olursanız alın sizin için kısa bir açıklama
Trash the dress, düğünden sonra bir gün ( ki bir daha gelinliğe ve damatlığa ihtiyacınız kalmasın ) gelin ve damadın  sabahtan akşama kadar sokak sokak gezerek, koylarda yüzerek çimlerde uzanarak, elbiselerin kirlenme, saçların ya da makyajın bozulma derdi olmadan doğal fotoğrafların çekilmesidir.

Çeşme de ki çekimlerimizden birkaç örnekle sizi başbaşa bırakıyoruz. Görüşmek dieğiyie
0 530 513 93 59 www.markamana.com
tüm sosyal medya hesaplarında MARKAMANA yazarak bizi takip edebilirsiniz.

Esen kalın

İzmir düğün fotoğrafçısı

18 Şubat 2016 Perşembe

İzmir Düğün Fotoğrafçısı



Dış Mekan Çekimi İzmir

İzmir Düğün Fotoğrafçısı

İzmir düğün fotoğrafçıları olarak bizler çok şanslıyız çünkü İzmir dış mekan çekimi için en güzel şehirdir diyebiliriz. Eee tabii ki de İzmir in Kızlarının güzelliğini saymıyoruz :)

Foça sahillerindeki gün batımı çekimleri, Kuşadası Efes Harabeleri, Urla, Aliağa, Güzelbahçe, Çeşme Alaçatı yı hele  yazamıyorum bile her yeri doğal bir stüdyo. Bir de ulaşım çok kolay. Urla, Denizli Pamukkale, Kuşadası, Didim, Ayvalık her yere günü birlik  bile düğün dış çekimleri için ulaşılabilir.



İzmir de her düğün konsepti için uygun mekanlarımız mevcut. Yani sözün kısası 2016 da da İzmir düğün fotoğraf çekimlerinde yine trend olacak

Yaklaşık 3-4 saatlik bir düğün albümü için aynı gün 3-4 farklı mekanda çekimi yapabiliyoruz. Vay İstanbul lu düğün fotoğrafçısı meslektaşlarımın haline:)



Gelelim Save the Date çekimlerimize, bunlar düğün öncesi çekimleridir. Düğün öncesi çitlerimizle buluşur, onlarla birlikte romantik fotoğraflarını çekeriz ve tasarımlarla düğün tarihlerine vurgular yaparız. Fotoğraf çekimlerinden sonra yaptığımız muhteşem tasarımlardan düğün davetiyesi yapabilir ya da sosyal medya da çevrenize duyuru yapabilirsiniz.

Trash the Dress fotoğraf çekimleri ise birlikte planladığımız düğün gününden sonra bir gün olması tavsiyemizdir. Eeee adı üstünde o Gelinlik kirlenecek arkadaş :) Düğünden sonra bir günü birlikte belirliyoruz ve yola çıkıyoruz.

Her gelin ve damat ın ortak sıkıntısı, yollarda kaybedilen zaman, kalabalık, sıcak ve poz vermektir.

Gelin sorunları birlikte çözelim;

Düğün çekimlerinde yollarda zaman kaybetmemek için yollarda da fotoğraf çekilelim:) Dalalım hiç bilmediğimiz ara sokaklara ve fark yaratalım. Düğün günü bizden randevu aldığınızda o gün size aittir. Başka bir çekim almayız rahat olun hiç acelemiz yok. Siz yorulduk diyene kadar biz devam ederiz.
Kalabalık; Evet maalesef bundan biz de hiç hoşnut değiliz. O zaman düğün sonrası çekimlerimizi hafta içi ve erken saatlere alalım veee yalnız bizim keşfettiğimiz yerlere gidelim :)

Biri sıcak mı dedi, o halde ne duruyoruz haydi denize ATLIYORUZ  :))

Poz vermek yok arkadaşım siz aşkınızı tazelerken biz paparazzicilik oynayacağız. Siz takılın, bizi dert etmeyin. Yardımcı arkadaşlarım ve ben o gün size hiç dokunmayacağız :)
Sadece yanımızda getirdiğimiz renkli şemsiye, gelin çiçeği, gelin duvağı falan lazım olursa size derhal ulaştıracağız.


Biz o gün sizler için sadece fotoğraf çekmiyoruz. Düğün Belgeseli ile duygularınızı ilk kez bu kadar somut ve bu kadar elle tutulur hale getiriyoruz.

Amacımız sanatsal duygu yüklü düğün fotoğrafları ve videoları çekmek. Doğallıktan şaşmadan anı ölümsüzleştirmek.
Siz de bizimle aynı önceliklere sahipseniz arayın tanışalım. Çekim yaptırmanız şart değil bir kahvemizi içmiş olursunuz, bir iki sohbet etmiş oluruz.
Eğer İzmir dışındaysanız Skype tan tanışalım sonuçta  bizim işimiz teknoloji.

Fotoğraf ve Video Hizmetlerimiz tüm Türkiye için geçerlidir. Siz arayın biz gelelim.

Arayamasanız da, tanışamasak ta şimdiden sizlere bir ömür boyu mutluluklar dileriz.
Sevgi ve Aşk ile kalın
Markamana Ailesi


www.markamana.com
facebook; instagram; twitter; pinterest; blogspot / markamana ( hepsi için sadece markamana yazmanız yeterli)

1 tıkınız ile aramıza katılın ve bizi mutlu edin

0 530 513 93 59

18 Ocak 2016 Pazartesi

Çay Keyfi



1 aydır bizim ofiste bir telaş bir telaş ki sormayın. Bir yandan çekimler için alışveriş bir yandan tasarım ve içerik planları için araştırmalar, görüşmeler ve misler gibi buram buram bir koku hakim etrafımızda. Ne oluyor diye merak ettiyseniz söyleyeyim, bitki çayları için katalog hazırlığı içerisindeyiz. 


Stüdyodaki bir birbirinden kokulu bitkiler fotoğraflarının çekilmesi için sıraya girdiler. Önce sırayla sonra toplu halde birbirlerini tamamlayarak aile fotoğraflarını çektirdiler. :)



 



Bir kahve tiryakisi olarak ben bile, yaptığımız çekimler sonrasında bitki çayları ile yakınlaşmaya başladım hatta kahvenin pabucunu dama atmak üzereyim bile denebilir. Bu bilgilerin bir çoğu benim için yeni idi. Okudukça, dinledikçe ve özellikle birbirinden güzel tarifleri denedikçe kendimden geçtim. Tarçının davetkar kokusu, zencefilin damağımda bıraktığı ferahlık, karanfilin boğazımı yakışı… anlatılmaz yaşanır, muhteşem bir duygu içerisine kattılar beni.



Eee  bu kadar şey öğrenirim de paylaşmadan durur muyum? Durmam tabii...

Bugün sizlerle Reiki hocamızın favori tarifini ve bitki çayı demlerken dikkat edilecek hususları paylaşacağım. Hadi bakalım keyifli okumalar olsun.



Bitki çayı demlerken dikkat edilmesi gerekenler;

Bitki çayları kök bitkiler ve yaprak bitkiler olarak ikiye ayrılır.

Yaprak Bitkiler; Ihlamur, ada çayı, yeşil çay, ekinezya, anason, biberiye, gül, papatya, melisa, sinameki, hatmi çiçeği, kuşburnu, hibisküs gi­bi şifalı bitkilerden kimisinin çiçeğinden, meyvesinden; kimisinin ise yaprağından çay elde edilir. Bu tip bitki çaylarını demlerken 3 kritik nokta bulunmaktadır. 1. Suyun kalitesi, 2. si kaliteli porselen çaydanlık ya da fincanda demlenmesi, 3. sü de siyah çay gibi kaynatarak değil aksine kaynatılıp bekletilmiş su ile demlenmesi gerektiğidir.

Öncelikle hazır tatlı suyu kaynatıyoruz. Su kaynadıktan sonra onu 1 dakika kadar bekletiyoruz.( fokurdamasının geçmesi yeterliymiş) Sonra yaprakları koyduğumuz porselen demliğimizin içerisine suyumuzu döküyoruz ve ağzını kapatarak 4-5 dk kadar demlenmesini bekliyoruz. 250 ml su içerisine bir tutam yaprak ilave edebilirsiniz.

Bir ilginç ek bilgi daha vermek istiyorum. Ada çayı limonsuz içilirmiş. Limonun, ada çayı ve diğer bazı bitki çaylarında şifa kaynağı olan yağları öldürdüğü tespit edilmiş. Böylece her bitki çayına limon ekleme alışkanlığımızı da ortadan kaldırmış bulunuyoruz.


Diğer grup ise kök bitkiler; Havlıcan, zencefil, kabuk tarçın gibi sert ve kök bitkilerdir. Bu tip bitkiler siyah çay gibi kaynatma yoluyla yapılır. Bunun için su ve bitki­yi birlikte porselen demliğimize ilave edip kapağını kapatıyoruz. Düşük ateşte 15-20 dakika kadar kaynatıyoruz. Daha sonra ise bir süzgeç yardımıyla fincanlarımıza boşaltıp afiyetle içiyoruz. Bu çayların tatlandırılmasında li­mon ve ya bal kullanabilirsiniz.



Şimdi gelelim favori çay tarifimize; 2-3 adet tarçın, 1-2 küçük boy taze zencefil, 5-6 adet kakule, bir tutam tane karabiber, 1 tutam karanfil. Tüm malzemeyi 500 ml su ile birlikte 15dk kadar kaynatıyoruz. Ve süzgeç yardımı ile servis ediyoruz. Çok demli çaydan hoşlanmayanlar için üzerine duru su ilavesi yapabilirsiniz. Bu tarifi bir deneyin soğuk kış aylarında hem sizi zinde tutup hastalıklara karşı koruyacak, hem ofisinizi ya da evinizi misler gibi kokutacak hem de ruhunuzu aydınlatacak.

Bu çayın bir özelliği de ertesi gün içerisindeki kök bitkilerin üzerine kaynatılmış su ilave edip tekrar kaynatarak içebilmenizdir. Özellikle havuçlu tarçınlı kek ile denemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Esen ve sağlıcakla kalın :)